14 Şubat çikolatam benim minik sevgilim :)

7 Ağustos 2008 Perşembe

6. Ay

MİNİK KUZUM





artık daha da hareketlenmeye başladın. Aslında çok hareketli bir bebek değilsin ağır abi takılıyorsun:) o yüzden ben acele ediyorum artık rahat rahat dön değişik hareketler yap istiyorum.

Arada sana egzersizler yaptırıyorum sağa sola döndürüyorum sırtüstünden yüzükoyuna yüzükoyundan sırtüstüne çeviriyorum ama sen canım dönmek istemediği için inat ediyorsun arada sırada dönüyorsun ama her zaman değil.





















köye gitmeden 1 gün önce sevtap teyzenler bize geldi ve sena'yla sizi oyun halısına attık çok komikti. birbirinizi yolmaya çalışıyordunuz falan:) bi ara sena senin kafanı yemeye çalıştı hatta :)







KÖYDE 15 GÜN



17 temmuz 2008de Baban japonya'ya gitti ve biz senle yalnız kalmayalım hem deden ve anneannenle birlikte olalım diye köye gittik. İlk otobüs yolculuğunu da yapmış oldun böylece. Çok korkmuştum yolda ağlarsın falan diye ama çok şükür çok uslu durdun ve yolculuğun başından sonuna mışıl mışıl uyudun :)

Köye gittiğimiz ilk gece yine biraz ağladın yabancıladın orayı :( ama Allahtan kısa sürdü ve ertesi güne de bir şey kalmadı.



6. ayda ek gıdaya geçeceğimiz için yavaş yavaş alış diye
arada çok çok az bişeyler tattırıyoruz bi kaç kaşık. Köyde taze kayısı haşlayıp suyun içinde ezip veriyoruz seviyosun, 1-2 kez kabak haşlayıp ezip verdik ona da hayır demedin. 1 kez havuç suyu sıktık verdik ona hele bayıldın :)















bişeyler yerken ellerin sürekli tabağın içine gitmek istiyor. Kaşığı ve tabağı tutmaya çalışıyorsun.







Deden sürekli seni bahçede gezdiriyor ve çok hoşuna gidiyor. O yüzden dedeni görünce çok heyecanlanıyorsun ve ona gitmek istiyorsun. Onun kucağındayken seni çağırdığımızda gelmiyosun. Birisi seni kucağına almak istediğinde yada bir şey söylediğinde işine gelmiyorsa gözünün dibine gelse de hiç o yana bile bakmıyorsun :)















Baban japonya’daydı ve onu 1 hafta görmemiştin. Biz bakalım babanı hatırlayacak mısın dedik sen tabii ki hatırladın ve çok sevindin :) Sürekli gülücükler attın ve oyun oynadın. Baban sana Japonya’nın geleneksel kıyafeti yukata getirmiş çok yakıştı. Tam samuray oldun onu giyince.
Çok komikti baban geldiği gün bi ara bi babana bi bana baktın defalarca Sanki sizi bi arada görmek çok güzel babamı çok özledim der gibi :)






















Baban bizimle 2 gün kalıp İstanbul'a döndü Kadriye teyzen ve Deniz ablan da kalacaktı ve onlarla vakit geçirebilmek için kaldık.


1 hafta birlikte vakit geçirdik. İstanbul'da evlerimiz uzak olduğu için çok fazla vakit geçiremiyoruz. Çok iyi oldu, hem sana hem bana değişiklik oldu, hemde Kadriye teyzen seni doya doya sevdi marifetlerini gördü :)





























Seninle köy düğünlerine de gittik :) davul ve zurnalardan ürkersin dedim ama korkmadın dikkatle etrafı inceledin :)





Mevlütlüğün de hala oluyo baya büyükmüş paçaları kapri gibi oldu çünkü mevlütte kısaltmıştık açmamışız :)



























fatma yengenlerde Buket ablanın salıncağı vardı. Ona bindirdik seni ama alışkın olmadığın için biraz tedirgindin. yumruklarını sıkıp göğsünde tutuyordun.










Yatağında olduğun yerde 360 derecelik dönüşler yapıyorsun. Ayaklarından destek alarak. Ama gün içinde çok fazla dönmüyosun daha çok uyurken dönüyorsun.


Sanırım ayıkken zor geliyor ve kendini fazla yormak istemiyorsun:S babana mı çekti huyun ne :) o da işine gelmeyen zor gelen şeyleri yapmak istemez hiç.
Tam döneceksin kolunu kurtarmak kalıyoe sadece, ama sen hiç oralı olmuyor, kolunu kurtaracağına gerisi gerisine dönüyorsun :)



Bi süredir de bi oyun daha keşfettik önlüğünü ya da bi tişörtünü dişlerinin arasına kıstırıyoruz ve ses efektiyle çekiyoruz çok hoşuna gidiyor :) Hem damaklarını kaşımış oluyoruz böylece, iyi oluyo.
bazen katıla katıla gülüyorsun.












Ayaklarını keşfediyorsun canım oğlum. uzanıp tutuyorsun ve hatta bi ara ayaklarını ağzına götürüp şap şap emmeye başlamıştın. Allahtan uzun sürmedi :)
















Melekler gibi uyuyorsun maşallah. Yüzükoyun uyumuyorsun ama arada gazın varsa rahatça çıkar ve rahat uyu iye seni uyuduktan hemen sonra bir süre yüzükoyun yatırıp sonra sırtüstü çeviriyorum. Yüzükoyun yatınca Allah korusun nefessiz kalmandan korkuyorum.
















Ayaklarını yere basmayı hatta adım atmayı çok seviyorsun. Ağlıyor olsan bile ayakların yere değince değişik geliyor gülüyorsun ve çok hoşuna gidiyor :)























Köyden geldiğimiz gün baban galeria' ya gidecekti biz de peşine takıldık ve gittik. Bikaç şey almam gerekiyordu çünkü. Babanın işi olduğu için alışverişi yalnız yaptık. Sen uyuyunca ben rahatça yemeğimi yedim ve alışverişimi yaptım. Hayatımda daha önce hiç bu kadar hızlı alışveriş yapmamıştım :) sen uyanmadan alacaklarımı alayım diye jet hızıyla aldım alacaklarımı ve sen uyandıktan sonra da hemen evimize döndük.
Aferin benbim akıllı oğluma :)





















O gün sana ve bana güneş gözlüğü aldık ve sana katı meyve presi ve mothercareden 3lü penye hırka. En çok uğradığımız yerlerden biri oldu zaten artık mothercare...

Gözlüğü taktığımda çok komiktin dikkatle bakıyordun şaşırdın ve çok ciddi takıldın:)
































ama tabi sonra sıkıldın :s










Tatlara yavaş yavaş alışman için sana katı meyve presi aldık ve meyve suları sıkıyoruz. Bayılıyorsun içerken :)
Bağıra bağıra içiyorsun, hatta bazen keyif mi alıyosun doydun da mı bağırıyorsun anlamakta güçlük çekiyorum nağralar atıyosun resmen :DD

Bu fotoğraf baban sana meyve suyu içirdikten sonra çekildi :)
seninle birlikte üzerindeki bodi de içmiş meyve suyunu :) önlük takmadığı için üzerin başın batmış,Paçana kadar hem de :PP
ikiniz de çok marifetlisiniz maşallah :DD







Artık oyun halısıyla tam anlamıyla oynamaya başladın. Oyun halısını aldığımda oyuncaklar gözüme çok yüksek gelmişti hiç uzanamayacaksın sanmıştım ama uzanıyorsun. Ellerinle vurmaktan öte birkaç zamandır ayaklarınla da oyuncakları tekmeliyor ve onlara laf atıyorsun. Seni izlemek te çok büyük bir keyif oluyor :)





Uyuyacağın zaman eline penye bi tişört falan veriyorum onu kavraya kavraya koklaya koklaya yüzüne örte örte uykuya dalıyorsun. İyice alıştın bu uyuma stiline bazen uyku arasında uyanınca tutacak bişey arayıp yatak kenarındaki oyuncak midyeyi tutup öyle uykuya devam ediyorsun :)















Hoşuna giden aktivitelere başlarken gülüyorsun mesela banyo yapacağın zaman suyu görünce ya da dışarı çıkacağımız zaman merdivenleri görünce:)














Bilgisayar başında emzirdiğim zaman kızıyosun ve arkanı dönüp dönüp bilgisayara bakıyosun ve kızıyosun :)


İZMİR BERGAMA



İzmir bergamaya gittik babannenle dedenin yanına ve seninle ilk uzun yolculuğumuz olacaktı. Çok korktum yolculukta ağlayıp rahatsız olmandan, ama maşallah oğlum korktuğum başıma gelmedi ve yolda maşallah hiç sorun çıkarmadın. Uyudun molalarda uyandın. Seni giydirirken altını değişirken hiç sorun çıkarmadın :) Şaştık kaldık ve şükrettik çünkü normalde evde bile hoşuna gitmez ağlarsın üstünü altını değişirken :S





Baban seni otobüsün koltuğuna oturttuğunu gördüğümde baştan korktum ama sonra sağlam oturduğunu görünce dayanamadım resmini çektim çok tatlıydın maşallah. ne de olsa neredeyse 6 aylıksın artık desteksiz oturabilecek olgunluğa yaklaştın.













Yolculuğumuz güzel geçti hele senin keyfine diyecek yoktu. Port bebe artık küçülmüştü boyun uzamıştı ama yolda çok rahat bir yatak oldu senin için. çok ilginçti. Yolda sen uyurken arada hareket ediyordun ve port bebeden hareketlerini hissedince aynı sen karnımdayken yani hamileyken olduğu gibi geldi hareketlerin :)
Çok hoşuma gitti. baban da arada seni kucağına aldığında o da aynı şeyi hissetti. O da az dokunmamıştı sana sen karnımdayken :)




feribotta otobüsten inip gemide biraz oyalandık çok hoşuna gitti ve değişik geldi.

















ilk gittiğimizde biraz yabancıladın ama uzun sürmedi akşma kadar bile sürmedi Allahtan. Onca yol ve yorgunluktan sonra maşallah iyi atlattın.











Babannen sana salıncak almış. Şu an için uygun değil ama 1 yaşından sonra kullanabileceksin.













Bergama'da da çok usluydun maşallahın vardı. sürekli faaliyet halindeydik biyerlere gidiyoduk geziyoduk ve sürekli kucaktan kucağaydın. O yüzden keyfin yerindeydi. Pusetini almayı son anda unutmuştuk ve babannen sana orda rahatça gezebileceğimiz baston puset aldı. İstanbul'da da çok işimize yarayacak çünkü diğer arabanı baban yokken çıkarıp indiremiyorum zor oluyor.






























Akşam gezmesine çıkıp çay bahçesinde dondurma yediğimizde dondurmalara saldırdın durdun.




Sonra da baston pusetinde uyuyakaldın.























Yepyeni tecrübelerle tanıştın.

babannen seni tahterevalliye, salıncağa, alışveriş arabasına bindirdi.























Çamlık bir çay bahçesine gittiğimizde yanımızda şapka olmadığı için hava da serin olunca kafana yüz örtünü geçirdik. Çok esiyodu o akşam.




Karpuz kavun mısır koçanı gibi yiyecekleri bütün halinde ağzına götürüp sularını emdin ve çok keyif aldın :)

Kabak havuç patates pirinç karışımlarıyla arada çorbalar hazırlıyorum sevdin sanırım. Ama pütürlü olacak. İlginç!!! Genelde bebekler başta pütürlü yiyeceklere adapte olmakta zorlanırlar sende tam tersi :)



Sana muhallebi aldım ama pek sevmedin. Muhallebi kıvamındaki yiyecekler nedense mideni bulandırıyor. Ya sulu ya pütürlü olacak senin sevmen için.

Oysa ki karpuz kavunları bütün bütün götürüyorsun :)









hatta mısır koçanlarını :)




















Ben artık dönmen gerektiğini düşündüğüm için ve senden küçük forum arkadaşlarının döndüğünden acele ettiğim için senin tembel olduğunu düşündüm ve bi an önce dönmeni istedim. Ama sen yüzükoyun bıraktığımda çok sinirleniyordun ve çaba sarfedeceğine bağırıp duruyordun. Aslında biliyorum başka bebeklerle herşeyi aynı anda yapacaksın diye bişey yok, her bebeğin kendine özgü bi gelişimi var ama işte yine debir an önce dön istedim.

Geceleri uykunda dönmeye başladın yüzükoyun dönüp öyle uyumayı tercih ediyordun artık. hatta ben sen yüzükoyun yatınca tedirgin olduğum için seni sırtüstü çeviriyordum ama sen anında sinirlenip bi de tekrar yüzükoyun dönüyordun. Ama gündüz kolay kolay dönmüyordun.



















Bergama'da bazı ev gezmeleri yaptık halanlara ve büyük dayınlara gittik, ve seni çok sevdiler. Sen de maşallah yabancılamadın ve gülücükler saçtın :)






















Minik sançez sahilde :))

halanın şapkası pek bi yakıştı..











biz Bergama'dayken ayfer teyzenler de yakında biyere tatile geleceklerdi ve hazır yakınken Bergama'ya da uğradılar. Onlarla birlikte tekrar denize gittik. Bu sefer gittiğimiz yer çok güzeldi. Dikili'nin koylarından birine gittik.





mayo bezini giydirdik, başına gelecekleri bilmediğin için çok neşeliydin :)














Denizden çok korktun ayağını sokunca bile çok ağladın. Köydeki havuz tecrübemizden sonra böyle olacağını tahmin etmiştim zaten.

























Denizle ilk buluşman! Ayağın suya değdiği gibi çığlıklarla ağladın :(









Denizden korkunca bu sefer sana havuz bulamayınca bot aldık havuz niyetine belki seversin dedik.


































Suyu da ılıtmıştık oysa ki ama malesef sonuç yine hüsran:(( deliler gibi ağladın..
























Babannen seni havluya sarıp çıkardığında da pek bi sinirli bakıyodun bize :)

















banyonu da yaptın ama hala kendine gelememiştin çok ta ciddiydin :)















sahilde mısır yerken












En büyük ilgi alanların saçlar ve bilgisayar :)











UMUT YARI YAŞINDA !!!
















14 AĞUSTOS 2008de tam 6 ayını doldurdun oğluşum. Biz de sana ufak çapta bir kutlama yaptık. Kutlama deniz dönüşü olduğu için saç baş dağınık ve makyaj sıfır oldu:( seni de istediğim gibi giydiremedim :(

















Ayfer teyzenlerin de Bergama'da olması çok güzel bir tesadüf oldu.










Kutlamamız Mehlika halanların evinde oldu.



























İşte dönüş vaktiii


Babannen deden halan Sefa enişten seni çok sevdiler çok uslu buldular. Zaten hayret ettim nasıl o kadar sakin durdun diye. İstanbul’a dönünce acısını çıkardın zaten :SS
6 ay sonu ağırlığın : 8750 gram :)