14 Şubat çikolatam benim minik sevgilim :)

18 Nisan 2008 Cuma

2. Ay (14 Mart - 14 Nisan)













Artık yavaş yavaş ele avuca gelmeye başladın oğlum. Kilon arttı, yanakların tombikleşti maşallah, daha anlamlı bakmaya başladın hem de. Uyanık olduğun zamanlar az da olsa arttı, en azından seni görmeye gelenler uyanık görebiliyor artık seni az da olsa. Yine de uyanık olduğun müddetçe yine sürekli emmek istiyorsun.






5. haftanda nedensiz ağlamaların başladı sanırım kolik :(( İnşallah kolik olmazsın diyordum ama malesef belirtiler onu gösteriyor. Çünkü karnın tok altın temiz derdin olmaması lazım ama sen bağıra bağıra acı çeker gibi bizi kendini tırmalaya tırmalaya ağlıyorsun. Üstelik tüm gün sakin olmana rağmen gece belli bir saatte 8-10 ile 1-2 arasında oluyor bu huysuzlukların. İlk başlarda haftada 1-2 idi ama bu ayın sonlarında her güne çıktı malesef:(
İlk zamanlarda panik oluyorduk, anlamıyorduk derdin ne?
Babanla beraber fikir yürütüyorduk komikti halimiz:)
"Acaba sütüm mü yetmiyo açsın da ondan mı ağlıyorsun" diyoduk ama sağıp deniyordum geliyordu çok şükür;
*"tamam buldum gazı varmış ondan ağlıyomuş" ama gazını çıkarıp devam ediyordun;
* "tamam buldum dili beyaz pamukçuk oldu herhalde" ama dilini temizliyorduk bakıyoduk ki sürekli süt emdiğin için beyazmış dilin; *"tamam buldum çorabı sıkıyormuş yok yok pantolonunun beli sıkıyormuş" ama çıkarıyorduk hala devam.... Çok zor oluyordu özellikle de senin üzüldüğünü
görünce içimiz acıyordu bizim de:( Acı çekiyormuş gibi ağlıyordun çünkü. Şimdi yine ağlıyorsun her gece o şekilde ama artık alıştık ve biliyoruz ki dir derdin olduğundan, aç olduğundan falan değil ne yapsak geçmeyecek sabrediyoruz. Her zamanki gibi sana rahatlatıcı müzikler açıyoruz seviyoruz okşuyoruz, seni omuzumuzda gezdiriyoruz, dizimize koyup sallıyoruz bir süre sonra susup sakinleyip etrafı inceliyorsun sakin sakin, sonra yine bağırarak ağlamaya başlıyorsun :(
Ama 1-2 gibi bitiyor nöbetin ve çok şükür uyuyorsun.


Bi de pişik problemimiz oldu ama çok şükür bu ayın sonunda geçti. İnşallah bi daha olmaz. Ar
tık her poponu açtığımda saf zeytinyağı sürüyorum, derin de kalınlaştı herhalde çok şükür pişik olmuyor artık.


Artık altını açınca o kadar fazla bağırmıyorsun hatta bu ayın sonlarında hoşuna bile gitmeye başladı altın açılınca. Altını değiştirdiğim yerin yanında ayna var, aynaya doğru bakıp kendini inceliyorsun, yine tavanlara bakıyorsun sesini çıkarmadan kendi kendine oyalanıyorsun :)
Ben de buna çok seviniyorum, çünkü ter su içinde kalıyordum senin altını değiştirirken, hiç rahat durmuyordun. Tabi şimdi de devam eden geceyarısı ağlama nöbetlerinde ter su içinde kalıyorum, malesef sen de öyle, ve baban da :(






Şimdiye kadar emziği hiç almak istemiyordun bu ayın sonlarında bakkal emziği tavsiyesi işe yaradı ve emziğe alıştın. Öyle tatlı emiyorsun ki bi de ağzından çıkmasın diye elinle ittiriyorsun, tutuyorsun bitiyorum :))



40ın da doldu ve mevlüdünü yaptık. Babannen de İzmir'den geldi zaten çok özlemişti seni. Sana yürüteç aldı çok heves etmiş, inşallah o yürüteçte ilerlediğin günler de gelecek canım oğlum.
Mevlüt kıyafetini hamileyken almıştım, çok beğenmiştim ama biraz büyük gibi gelmişti gözümüze.. O yüzden biraz büyü de içini doldur istemiştim çok şükür çok güzel geliştin ve içini doldurdun ve tam üstüne göre oldu. O
kadar da yakıştı ki anlatamam tam damat oldun.






















Artık ufak ufak gezmelere de başladık. Şimdilik sadece ev gezmeleri ama olsun. Sevtap teyzenlere, Ayfer teyzenlere, Hasibe yengelere, büyük aneannene yani anneannenin annesine, bir kaç yere daha gittik. Dışarı çıkacağımız zaman seni uyutup öyle çıkıyordum çünkü uyanık olduğun an emmek için avaz avaz ağlıyordun ve dışarda seni o şekilde zaptedemezdim.














1,5 aylıkken gülümsemelerin de başladı. Bundan önce sadece emerken uykuya dalarken ve uykunda gülümsüyordun, ama artık tepki olarak ta gülümsemeye başladın. İnsanların yüzüne bakıp dinlemeye başladın ve artık beni tanıyorsun annecim. Başkasının kucağındayken ben yanına gelip seni sevince sanki "anne
beni al" der gibi mızırdanıyosun almazsam da gücenerek ağlıyorsun.



















Artık oyuncaklara da tepkiler vermeye en azından gözlerinle onları takip etmeye başladın. Hatta ay sonunda onlara bakarak mızırdanmaya elini kolunu oynatmaya başladın. Seni anakucağı-oto koltuğuna oturtup üzerine oyuncaklarını astığımızda oyalanıyorsun ve gözlerinle dik dik bakıyosun, bir süre sonra mızırdanıp laf bile atıyorsun :)
Tontiş ve tıstıs şimdilik favori oyuncakların (baban bu isimleri taktı onlara) :)





Ailemizde ve akrabalarda senin yaşına yakın olan yani gelecekteki muhtemel arkadaşların var çok şükür. İnşallah ilerde birbirinize arkadaş olur güzel güzel oynarsınız. Emre abin ve Deniz ablan,





















Sefa abin ve Sena ablan




























ve Buket ablan










2. ay kontrolümüzde bisürü aşı oldun oğlum. Verem(tüberküloz), karma, rotavirüs ve pnömokok aşıları. 4 tane birden ağır gelmez mi diye doktora sordum tedirgin oldum gelmezmiş. Hemşire kolunu bacağını babana tutturdu , onun da yüreği dayanmıyo ama mecbur tuttu. Bir sağ bacağından bir sol bacağından bir kolundan vurdular bi de ağzına şırıngayla verdiler ağzın gözün aşı oldu çok üzüldük sen de çok ağladın:( Son 2 aşıyı olmak zorunda değildik ama o aşıların ihmali yüzünden çok ailenin canı yanıyomuş o yüzden önlemimizi almak istedik.

Sen zaten daha aşını olmadan ağlıyordun mızmız oğluşum benim. Uyuyordun ama doktorun seni muayene etmesi için altını değiştirmem gerekiyordu ve emzirme odasında altını değiştirdim. Seni soyarken daha ağlamaya başladın uykun bölününce çok sinirleniyosun çünkü. Bi de üstüne altın açıkken çiş yapıp ta yüzüne gözüne işeyince iyice kıyametler koptu:S Çok komikti emzirme odasına her giren bebek senin ağlamanı duyup ağlamaya başlıyordu, tüm hastaneyi ağlattın yani :)

2. ayında da yine aynı şekilde 1400 gram almışsın maşallah tosuncuğuma :)
5800 gram ve 47 cm olmuşsun. 3 cm uzamışsın bu ay :)


Hiç yorum yok: