14 Şubat çikolatam benim minik sevgilim :)

14 Nisan 2008 Pazartesi

EVİMİZDE İLK GÜNLER, 1. ay (14 Şubat-14Mart)


Canım oğlum



















Hastaneden eve 16 Şubat 2008de geldik ve geldiğimizde dışarıda öyle kar vardı ki ya seni hasta edersek diye çok korktum . Eve geldik bi tuhaf hissettim eve bir birey daha geldi ve tamamen bana muhtaç, öyle büyük sorumluluk ki bi an gözümde büyüdü "başa çıkabilecek miyim" diye sordum kendime. Sen uyuyordun o sırada ve uyandığın an dedim ki "evet" çünkü seni kollarıma aldığım anda gözüm dünyada senden başka bişey görmüyordu .









Çok ama çok tatlı bir bebeksin 41 kere maşallah oğluşuma :) İlk doğduğunda bana daha çok benzetiyorlardı şimdi ise babasının kopyası diyor herkes. Ağzını burnunu bana, yüz yapını gözlerini babana benzetiyorlardı. Yine de her gören küçük Savaş diyor, tabi bu da babanın çok hoşuna gidiyor :))






İlk haftanda mimiklerin sürekli değişiyordu çok tatlıydı, bi üzülüyordun uykunda suratını buruşturuyodun bi gülümsüyordun. Seni izlemeye bayılıyordum hala da öyle sana bakmaya doyamıyorum.






















İlk hafta biraz zor oldu çünkü senin sık sık uyanmandan öte, kendi uykuya dalamama problemim oldu ve bu beni çok etkiledi. Narkozun etkisiymiş sanırım tam uykuya dalacağım anda nefesim kesilerek uyanıyordum ama çok şükür 3-4 gün sonra düzeldi. Uykumu daha iyi alınca seninle daha iyi ilgilenebiliyordum. Daha beşiğin bile yoktu erkenden sürpriz yaptın hazırlıklı değildik. Deniz ablanın beşiğini alacaktık ama işte erken gelince işler karıştı. Bikaç gün salondaki tekli koltuğu açıp yatak yaptık sana, yukarıda resmi de:)

1 hafta sonra ancak sipariş ettiğimiz yedek beşik bize ulaşabildi ve ben buna çok üzüldüm. Zaten o geldikten 2 gün sonra da Deniz Ablanın beşiği geldi ve 2 tane beşiğin oldu böylece.









Bi sorunumuz da çoğu yenidoğan bebekte olduğu gibi biraz sarılığın olmasıydı. Bu yüzden bol bol emmen gerekiyodu çok şükür bu konuda anneciğini hiç üzmedin zor durumda bırakmadın:)
çünkü tüm gün emsen hoşuna gidecekti. Çok şükür ki sen 5 günlükken kontrole gittiğimizde azalmıştı sarılığın ve sürekli emdiğin sürece bi sorun olmayacaktı. O gün hava çok güzeldi ve seni biraz güneşlendirdik.




Daha ilk zamandan belli ettin huyunu suyunu. Emmeyi çok seviyordun ve uyandığın anda kıyameti koparıyordun emene kadar, hala da öylesin :)) Bi de altını değişmemiz olaylı oluyordu. Avazın çıktığı kadar bağırıyordun, altını kapatana kadar ecel terleri döküyorduk resmen. Hele bi de önlemini almadığımızda altını açınca etrafa özellikle de kendi yüzüne gözüne işemen yok muydu işte o zaman kıyametler kopuyordu:))
Üstüne üstlük bi de öyle olunca üstünü değişmemiz gerekiyordu onu da hiç sevmiyordun. İlk altını değişmelerimizde 1-2 hafta genelde baban bacaklarını tutuyodu ben değiştiriyordum yoksa o kadar çok hareket etiriyordun ve kasıyordun ki, zaten miniciklerdi çok zorlanıyordum seni zaptedemiyordum :s
hatta 1-2 kere baban da özendi değiştirdi altını ama daha sonra ben beceremiyorum dedi çıktı işin içinden :(






İlk zamanlar sürekli uyuyordun, uyanıp emip hemen tekrar uyuyordun. tabi ilk zamanlarda bu emme faslı çok daha uzun sürüyordu. Arada dinlenme ve alt değişmelerle 2-3 saati bulduğu oluyordu. Seni her görmeye gelen yine mi bu uyuyo diyordu özellikle de teyzenler :)

Sebepsiz ağlamaların olmuyordu derdin varsa yani açsan yada gazın varsa ağlıyordun, emip gazını çıkarınca hemen susuyordun. Ama bu ayın sonlarında sebepsiz ağlamaların başladı malesef.







En belirgin, bana değişik gelen hareketlerin; esnedikten sonra kedi gibi "kiiüüvv" yapman ve hıçkırır gibi gaz çıkarmandı. İlk zamanlar hıçkırıyorsun ya da süt boğazında kaldı sanıyorduk ama sonra anladık ki "hık hık hık" diye gazını çıkarıyordun :)) İlk 20 gün sadece bu şekilde ağzından gaz çıkardın, kibar oğlum benim diyordum:) Hala da arada bu şekilde yapıyosun.


Bi de oğlum kafan sürekli yukarılarda, hep yukarılara bakıyorsun ve herkes buna çok gülüyor "bu çocuğun gözü yükseklerde olacak" diyoruz. Seni kucağıma aldığımda gövdeni kafanı yukarı doğru kaldırıyorsun va hep tavanlara bakıyorsun. Emerken bile bunu yapmaya çalışıyorsun ama yukarı bakmaya çalışırken bu sefer memeyi ağzından kaçırıyorsun basıyorsun yaygarayı.

Hee bu arada çok yaygaracısın bunu da eklemeden geçemiycem canım benim :)) Bi ağlamaya başladın mı kıyameti koparıyorsun evi başımıza yıkıyorsun:( biz de sana "yaygara spor" diyoruz.




İlk ayında karnın acıktığı zaman gözünü daha açmadan sağa sola kafanı ağzını yamultup meme aramaların çook tatlıydı. Bulamayınca da ellerini çarşafını yeleğini falan yiyordun. İşte kameraya çektiğimiz aç görüntün :))








Hamileliğimde sana o kadar düşkün olacağını sanmıyordum ama sen doğduktan sonra baban beni gerçekten şaşırtmıştı. Uykusu o kadar ağır olan ve yataktan kalkması dakikaları hatta tatil günlerinde saatleri alan baban geceleri sen uyanıp ağlayınca kalkmasını istediğim anlarda hemen fırlıyordu yataktan:)
Tabi sürekli kalkmıyodu ama gecede 1-2 kere de kalksa, senle ilgilense yetiyordu. Tabi bu tavrı beni çok mutlu ediyordu :)




















İLK BANYOnu yaptırdığımızda sen 1 haftalıktın. Henüz göbeğin düşmemişti ama artık yıkanman gerekiyordu. İlk banyonu anneannen ve anneannenin arkadaşı Ayşe Abla yaptırdı ben de kameraya çektim. Sabunlanırken yine avaz avaz ağladın ama durulama suyunu dökerken hoşuna gitti ve sakinledin. Ama yağlanırken ve giydirirken yine ağlamaya kaldığın yerden devam ettin. Hala da aynı şekilde huyun. Biraz daha alıştın tabi arada ağlıyorsun arada ağlamıyorsun.




























Sana anneannen ve dedenle birlikte baktık ilk günler. İkisi de seni çok seviyorlar. Hele deden ölüyor senin için. Salondaki beşiğinde uyutuyoruz gündüzleri deden ve anneannen de seni uyandıkça sallıyor ben de kendime vakit ayırabiliyorum böylece.












2. haftandanın sonunda Bergama'dan babannen, deden, Mehlika Halan ve Sefa enişten geldiler. Hepsi sana bayıldılar en çok ta kafanı dik tutabilmene şaşırdılar. Fotoğraflarını görmüşlerdi daha önce ve fotoğraflarda daha iri göründüğünü söylediler. Onlar geldiğinde göbeğin daha yeni düşmüştü, 11 günlükken düştü göbeğin. Babannen göbeğini Galatasaray Lisesi'nin bahçesine atalım dedi, belki de oraya atarız:) Bi de onlar burdayken banyo ettirdik seni ve tuzladılar anneannenle birlikte.












3. haftanın sonunda yarı kırkın çıkmıştı. Biz de havalar soğuk olduğu için fazla uzağa göze alamadık ve anneannenle birlikte 2 kat yukarı Semahat Ablana çıktık ve yarı kırkını uçurduk. Buket seni çok sevdi sürekli "bebek" "bebek" deyip duruyodu çok tatlıydı. sen biraz büyüyünce onunla oyunlar oynarsınız artık kimbilir.









7 Mart 2008de Deniz ablanın yaşgünüydü ve ilk defa o kadar uzağa İkitelli'ye gittik. 1 ayın dolmak üzereydi bayağı büyümüş dediler. Ben tabi daha çok seninle ilgilendim. başka odadaydım daha çok emzir, altını değiş fasılları uzun sürüyor malum. Deniz'in resmini bile çekmemişim o gün senle uğraşmaktan.

14 mart 2008de 1. ay kontrolümüze gittik. Genel kontrolün ve hepat
it aşının 2. dozu için. Kuzum benim, aşı olduktan sonra o kadar üzüldük ki babanla birlikte çünkü bir an sesin kesildi nefes alamıyosun sandık ve sonra kesik kesik ağladın. daha önce hiç böyle ağlamamıştın. Belli ki çok canın yanmıştı.

Maşallah çok güzel kilo almıştın sütüm yaramıştı :) 1 ayda 1400 gram :) 4kilo 410 gramdın :) Boyun da 5 cm uzamış ve 54 cm olmuştu maşallah süt kuzuma :)







Hiç yorum yok: